Dijitalleşmenin tarih araştırma ve yazım süreçlerine etkisi
Merhabalar, size bu yazımda dijitalleşmenin tarih araştırma ve yazım süreçlerine etkisini olumlu ve olumsuz yönleriyle açıklayacağım.
Günümüzde dijitalleşme hızla artmaktadır, bu çoğu şeyi etkilediği gibi tarihsel anlamda araştırma ve yazım süreçlerini de bir hayli etkilemiştir. Bu etkileme sonucunda fiziksel araştırma ve yazım süreçlerindeki yöntemler ile dijital araştırma ve yazım süreçlerindeki yöntemler arasında farklar oluşmaktadır. Bu farklar olumlu, olumsuz veya sadece yöntemce farklılıklar olabilirler. İşte bu iki yolun yöntemlerinin karşılaştırılmasına dair parçalı bir metin:
1. Kaynaklara Erişim: Dijital ve Geleneksel Araştırma Yöntemleri
Tarih araştırmalarında en önemli adım, doğru ve güvenilir kaynaklara ulaşmaktır. Geleneksel araştırma yöntemlerinde, araştırmacılar genellikle kütüphanelere, arşivlere ve fiziksel kaynaklara başvururlar. Bu süreç zaman alıcı olabilir, çünkü her bir belgeye ulaşmak için belirli bir fiziksel mekâna gitmek gereklidir. Özellikle eski belgeler ve arşivler çoğu zaman yalnızca belirli yerlerde mevcuttur.
Dijitalleşme ile birlikte, arşivler, eski belgeler ve hatta eski gazete sayfaları dijitalleştirilmiş ve internet üzerinden erişilebilir hale gelmiştir. Örneğin, Osmanlı arşivleri ve çeşitli dünya tarihine dair kaynaklar artık birkaç tıklamayla erişilebilir. Bu, araştırmacılar için büyük bir kolaylık sağlar, çünkü coğrafi sınırlar ortadan kalkar ve kaynaklara hızla ulaşılabilir.
Olumlu Yön: Dijitalleşme, zaman ve mekân sınırlamalarını ortadan kaldırarak, araştırmacılara geniş bir kaynak yelpazesi sunar.
Olumsuz Yön: Dijital kaynaklar her zaman güvenilir olmayabilir. İnternette yayımlanan her belge doğru olmayabilir, bu da araştırmaların doğruluğunu tehlikeye atabilir. Ayrıca, dijital ortamda bulunan bazı veriler, orijinal kaynakların eksik ya da bozulmuş hallerini içerebilir.
Not: Eğer Google Akademik kullanarak bir araştırma yapacaksanız dijital yöntem daha basit olacaktır.
2. Veri Analizi ve İşleme: Dijital Araçlar ve Geleneksel Yöntemler
Geleneksel araştırmalar, büyük miktarda veriyi elle analiz etmeyi gerektirir. Tarihçiler, kaynakları tek tek inceleyip, önemli bilgileri not alarak araştırmalarını yaparlar. Bu süreç oldukça zahmetli ve zaman alıcı olabilir. Özellikle birden fazla kaynağın karşılaştırılması gerektiğinde, analiz yapma süreci daha karmaşık hale gelir.
Dijitalleşme ise bu süreci büyük ölçüde hızlandırmıştır. Örneğin, veri madenciliği ve yapay zeka gibi teknolojilerle tarihçiler, çok büyük veri setlerini hızlıca analiz edebilir ve anlamlı bilgiler çıkarabilirler. Dijital araçlar, metin analizi yaparak, bir kaynağın içindeki belirli kalıpları, tarihsel figürleri veya olayları hızlıca bulabilir.
Olumlu Yön: Dijital araçlar, veri analizi ve karşılaştırma süreçlerini çok daha hızlı ve doğru hale getirir. Örneğin, bir araştırmacı, birkaç dakika içinde farklı döneme ait belgeleri karşılaştırabilir.
Olumsuz Yön: Dijital araçlara dayanmak, insanın analitik düşünme ve eleştirel bakış açısını zamanla zayıflatabilir. Ayrıca, teknolojik araçlar yalnızca belirli verileri analiz eder, bu da bazı önemli incelemelerin gözden kaçmasına neden olabilir. Dolayısıyla bakış açısı daralacağından tarihsel bilginin değişimi azalacaktır.
3. Yazım Süreci: Dijital Ortam ve Geleneksel Yazma Yöntemleri
Geleneksel yazma yöntemlerinde, tarihçiler elleriyle not alır, metinleri yazarken kaynaklardan alıntılar yaparlar. Bu süreç genellikle bilgisayardan önce kağıt üzerinde yapılır ve yazılı metinler elle düzenlenir. Bu da yazım sürecinde bazen hata yapma riskini artırabilir.
Dijitalleşme ile birlikte, yazma süreci daha hızlı ve düzenli hale gelmiştir. Bilgisayarlar ve yazılımlar sayesinde, tarihçiler yazım süreçlerini kolayca düzenleyebilir, kaynaklardan alıntı yaparken referanslar ekleyebilir, metni anında düzenleyebilir ve dijital kaynaklardan doğrudan alıntı yapabilirler. Ayrıca, dijital araçlar yazım hatalarını otomatik olarak tespit edebilir ve önerilerde bulunabilir.
Olumlu Yön: Dijital yazım araçları, yazma sürecini kolaylaştırır, hata payını azaltır ve zaman kazandırır. Ayrıca, referans yönetim sistemleri sayesinde kaynaklara doğru bir şekilde atıfta bulunmak daha basittir.
Olumsuz Yön: Dijital ortamda yazarken, araştırmacılar bazen metinlerinin orijinal ve özgün olmadığını fark etmeyebilir. İnternette yapılan hızlı alıntılar, metinlerde istenmeyen benzerlikler yaratabilir.
4. Erişilebilirlik ve Paylaşılabilirlik
Tarihsel araştırmalar genellikle belirli bir çevreye, akademik dünyaya ya da kütüphanelere yöneliktir. Geleneksel yöntemlerde, araştırmaların paylaşılması daha zordur; genellikle basılı kitaplar veya makaleler yoluyla ulaşılabilir. Bu, araştırma ve yazım süreçlerini sınırlayabilir.
Dijitalleşme ise tarihsel araştırmaların paylaşılmasını ve erişilmesini çok daha kolay hale getirmiştir. Çevrimiçi dergiler, bloglar ve dijital arşivler sayesinde, araştırmalar çok daha geniş kitlelere ulaşabilir. Örneğin, bir tarihçi, araştırmasını bir blog veya dijital platform aracılığıyla dünya çapındaki diğer araştırmacılarla paylaşabilir.
Olumlu Yön: Dijitalleşme, tarihsel araştırmaların küresel düzeyde paylaşılmasını ve daha fazla kişiye ulaşmasını sağlar. Dolayısıyla daha fazla eleştiri olacaktır ve bundan dolayı düzeltmeler olacaktır.
Olumsuz Yön: Dijital ortamda yayımlanan araştırmaların güvenilirliği bazen sorgulanabilir. Herkesin kolayca erişebilmesi, yanlış bilgilere dayalı çalışmaların yayılmasına yol açabilir.
5. Telif Hakkı ve Dijital Araştırmalar
Tarih araştırmalarında ve yazım süreçlerinde telif hakkı, özellikle dijitalleşme ile birlikte önemli bir konu haline gelmiştir. Hem geleneksel hem de dijital araştırmalar, araştırmacıların kullandıkları kaynaklara saygı göstermelerini gerektirirken, dijital ortamda kaynaklara erişim ve bu kaynaklardan alıntı yapma süreci, geleneksel yöntemlere göre farklılıklar gösterir. Bu farkları ve telif hakkı açısından her iki yöntemin avantaj ve dezavantajlarını inceleyelim.
Geleneksel Araştırma ve Yazma Yöntemleri
Geleneksel araştırmalarda, tarihçiler genellikle fiziksel kaynaklardan alıntılar yaparak çalışmalarını sürdürür. Bu kaynaklar kitaplar, dergiler, eski belgeler ve arşivlerde bulunan materyaller olabilir. Fiziksel kaynaklardan alıntı yapmak, genellikle telif hakkı açısından daha az risklidir çünkü bu materyaller çoğunlukla araştırma ve kişisel kullanım amacıyla kullanılır. Ancak, bu alıntıların doğru bir şekilde yapılması ve kaynakların açıkça belirtilmesi önemlidir.
Dijital Araştırma ve Yazma Yöntemleri
Dijitalleşme ile birlikte, internet üzerinde birçok tarihsel kaynağa hızlı ve kolay erişim mümkün hale gelmiştir. Ancak dijital ortamda kaynak kullanırken, telif hakkı sorunları daha karmaşık hale gelebilir. Dijital kaynaklar genellikle telif haklarına sahiptir, bu da araştırmacıların bu kaynakları yalnızca belirli şekilde kullanmalarını gerektirir. Örneğin, bir dijital kaynağı indirip tekrar yayımlamak ya da ticari amaçla kullanmak telif hakkı ihlali anlamına gelebilir.
Dijital alıntılar da önemli bir telif hakkı sorununu gündeme getirir. Çevrimiçi bir kaynaktan alıntı yapmak, sadece belirli bir miktar veya anlamlı bir kısmın kullanılmasına izin veren telif haklarına tabidir. Bir kaynağın "kopyala-yapıştır" yöntemiyle alıntı yapılması, bu kaynağın orijinal izinleri ve telif hakları çerçevesinde yapılmalıdır. Dijital ortamda yapılan alıntılarda, araştırmacıların telif hakkı ihlali yapmamak için dikkatli olmaları gerekir.
Olumlu Yönler
Dijital kaynaklar, araştırmalara hızlı erişim sağlar ve araştırma sürecini verimli kılar. Ayrıca, dijital ortamda yazarken alıntıların ve kaynakların doğru bir şekilde gösterilmesi daha kolaydır. Çevrimiçi alıntı yaparken, doğru bir atıf sistemi ve kaynak yönetimi kullanılarak telif hakkı ihlali engellenebilir. Dijitalleşme sayesinde, kaynaklar küresel ölçekte daha kolay erişilebilir hale gelir, bu da araştırmanın kapsamını genişletir.
Olumsuz Yönler
Dijital kaynakların ve alıntıların telif hakkı ihlali riskleri daha fazladır. İnternette bulunan birçok kaynağın telif hakkı korunmaktadır, bu nedenle bu kaynakları izin verilmeyen şekilde kullanmak yasal sorunlara yol açabilir. Ayrıca, dijital ortamda kaynaklardan alıntı yaparken, her zaman doğru atıfların yapılması ve sadece izin verilen ölçüde alıntı yapılması gerektiğini unutmamak gerekir.
Sonuç
Dijitalleşme, tarih araştırma ve yazım süreçlerinde büyük bir dönüşüm yaratmıştır. Geleneksel yöntemler ile karşılaştırıldığında, dijitalleşme daha hızlı, daha verimli ve daha geniş bir erişim sağlasa da, beraberinde bazı etik sorunlar ve güvenilirlik problemleri getirmiştir. Dijital araçlar sayesinde araştırmalar hızlanmış, analizler kolaylaşmış ve yazım süreci daha düzenli hale gelmiştir. Ancak, dijitalleşmenin sunduğu olanakları kullanırken dikkatli olmak ve kaynakların güvenilirliğini her zaman sorgulamak önemlidir. Ayrıca, dijitalleşme yolu beraberinde telif hakkı problemlerini de getirebilir. Hem geleneksel hem de dijital yöntemler, tarih araştırmalarında birbirini tamamlayan araçlar olarak kullanılmalıdır.
Benim fikrime değinmek gerekirse tüm bu yazdıklarım ile örtüşüyor diyebiliriz. Yanlış anlamayın, objektifliği sağladım fakat yine de sonuçlar kendi düşüncem ile örtüşüyor.
Kaynakça:
Dergipark.org
ulakbim.tubitak.gov.tr
Google Academic
Academia.edu
ResearchGate
muse.jhu.edu
tez.yok.gov.tr
ttk.gov.tr
sosyalbilimler.org.tr
zotero.org
Yorumlar
Yorum Gönder